Go (Golang), Google tarafından 2007 yılında tasarlanmaya başlayan ve 2009'da açık kaynak olarak yayınlanan, özellikle yüksek performanslı ve ölçeklenebilir yazılımlar geliştirmeye odaklanmış modern bir programlama dilidir. Basit ve anlaşılır sözdizimi sayesinde hem deneyimli hem de yeni başlayan geliştiriciler tarafından kolayca öğrenilebilir. Aynı zamanda, hafif ve hızlı bir şekilde derlenebilen bir dil olduğu için C benzeri bir performans elde edilebilir.
Dağıtık sistemler günümüzde giderek daha fazla popüler hâle gelmiştir. Mikroservis mimarileri, veri merkezleri arası replikasyonlar, coğrafi olarak dağıtık veri tabanları, çoklu erişim noktalarına sahip uygulamalar ve benzeri senaryolar, veri tutarlılığının sağlanmasını oldukça karmaşık bir hâle getirir. Verinin aynı anda birden fazla lokasyonda bulunması, güncellenmesi veya okunması sırasında çatışmalar (conflicts) ortaya çıkabilir. İşte bu noktada CRDT (Conflict-free Replicated Data Types) kavramı devreye girer.
Bilgisayar dünyasında bazı teknolojiler zamanla unutulsa da bazıları kök salıp diğer birçok yeniliğin temelini oluşturur. UNIX işletim sistemi işte tam da bu kategoriye girer. Dennis M. Ritchie ve Ken Thompson tarafından 1970'lerin başında geliştirilen UNIX, bugün modern işletim sistemlerinin birçoğunun temelini oluşturan devrim niteliğinde bir yazılımdır.
Ağ iletişimi ve bilgi teknolojileri alanında, farklı sistemlerin birbirleriyle uyum içinde çalışabilmesi için ortak bir çerçeveye ihtiyaç duyulmaktadır. Bu bağlamda OSI (Open Systems Interconnection) Modeli, çeşitli ağ ve iletişim protokollerinin nasıl çalıştığını ve nasıl birbiriyle etkileşime girdiğini anlamak için kullanılan temel bir kavramsal modeldir.
MoSCoW, yazılım projelerinde ve diğer proje yönetimi süreçlerinde öncelikleri belirlemek için kullanılan bir metodolojidir. Bu yöntem projenin gereksinimlerini ve özelliklerini sınıflandırarak hangi öğelerin öncelikli olduğunu netleştirmeye yardımcı olur.
Event sourcing, veri yönetimi ve sistem tasarımında kullanılan modern ve etkili bir desendir. Geleneksel veri yönetimi yaklaşımlarından önemli ölçüde farklılık gösterir. Geleneksel yöntemlerde veriler genellikle son durumlarıyla saklanır; yani bir nesnenin güncel durumu doğrudan veri tabanında tutulur ve herhangi bir değişiklik yapıldığında bu son durum güncellenir.
Banker Algoritması, işletim sistemlerinde kullanılan ve deadlock (kilitlenme) olasılığını azaltmaya yardımcı olan bir algoritmadır. Deadlock, birbirlerine ihtiyaç duyan işlemlerin veya kaynakların birbirini beklemesi sonucunda oluşan ve sistemde ilerleme engelleyen bir durumdur. Banker Algoritması, bu tür kilitlenmeleri önlemek için tasarlanmıştır ve özellikle kaynak yönetimi gerektiren sistemlerde kullanılır.
Borůvka'nın algoritması, minimum kapsayan ağaçları bulmak için kullanılan etkili bir graf algoritmasıdır. Graf teorisinde önemli bir yere sahip olan bu algoritma, bir graf içindeki en küçük ağırlıklı kenarları seçerek ve bu kenarları birleştirerek minimum kapsayan ağaçları oluşturur. Temel prensibi graf içindeki her bir düğümü kapsayan ağaçlara ayırmak ve ardından bu ağaçları birleştirerek birbirine bağlamaktır.
Ford-Fulkerson algoritması, ağ teorisinde önemli bir yere sahip olan ve bir ağdaki maksimum akışı belirlemeyi amaçlayan bir graf algoritmasıdır. Akış ağlarındaki bir kaynaktan bir hedefe ulaşan en büyük akışı bulmak için kullanılır. Algoritma bu maksimum akışı bulmak için artan yolları keşfeder ve bu yollar boyunca akışı artırır.
Coğrafi mesafe hesaplamaları, dünya yüzeyinin karmaşıklığını ve eğriliğini dikkate alarak noktalar arasındaki mesafeyi doğru bir şekilde hesaplamak için önemlidir. Bu tür hassas hesaplamalar için Lambert'ın ellipsoidal mesafe algoritması sıklıkla tercih edilir. Lambert'ın algoritması, dünya yüzeyinin elipsoidal şeklini hesaba katarak iki nokta arasındaki mesafeyi hesaplar.
12345678910111213141516171819