C4 Modeli ile Yazılım Mimarisi
2 Ocak 2024 • ☕️ 7 dk okuma • 🏷 bilgisayar, yazılım, yazılım-mimarisi
Yazar tarafından şu dillere çevrildi: English
Yazılım geliştirme sürecinde, bir projenin karmaşıklığını anlamak, tasarım kararlarını iletmek ve ekip içinde etkili iletişimi sağlamak başarılı bir projenin temel unsurlarıdır. Bu noktada yazılım mimarisini anlamak ve görselleştirmek, proje paydaşları arasında ortak bir anlayış oluşturmanın kritik bir adımıdır. C4 Modeli, yazılım mimarisini basitleştirmek ve görselleştirmek için güçlü bir araç olarak ön plana çıkmaktadır.
C4 Modeli Nedir?
C4 Modeli, yazılım mimarisini dört temel düzeyde açıklamak için tasarlanmış bir metodolojidir: Context, Containers, Components, ve Code. Bu düzeyler, yazılım sistemini anlamak ve tasarlamak için farklı perspektifler sunar, böylece proje paydaşları arasında ortak bir dil oluşturulabilir.
Context Düzeyi
Context Düzeyi, yazılım sisteminin dış dünyasıyla olan ilişkilerini ayrıntılı bir şekilde açıklar. Bu düzey projenin genel amaçlarını belirlemeye ve sistemin çevresindeki faktörleri anlamaya odaklanır. Bu aşamada, projenin amaçları ve kapsamı net bir şekilde belirlenir. Yazılım sistemi, hangi sorunları çözmeyi amaçlıyor? Hangi ihtiyaçlara yanıt veriyor? Bu soruların cevapları sistemin geliştirme sürecinde belirleyici olacaktır.
Paydaşlar, Context Düzeyi içinde özel bir öneme sahiptir. Bu, kullanıcılar, müşteriler, projenin finansal destekçileri gibi sistemle etkileşime girecek olan herkesi içerir. Paydaşların beklentileri projenin başarısını büyük ölçüde etkiler, bu nedenle bu aşamada bu beklentilerin anlaşılması ve belgelenmesi kritiktir. Bu düzeyde sistemle etkileşimde bulunan diğer yazılım sistemleri, mevcut regulasyonlar ve dış dünyanın genel yapısı da göz önüne alınır. Bu faktörler sistemin gereksinimlerini ve tasarımını doğrudan etkileyebilir.
Context Düzeyi, yazılım sisteminin genel amacını belirleyerek, dış dünyayla olan ilişkilerini haritalayarak, projenin başlangıcında bir rehber oluşturur. Bu aşama projenin genel hedeflerini netleştirmek ve paydaşların beklentilerini anlamak için hayati bir öneme sahiptir. Başarılı bir mimari tasarım sürecinin temel taşlarından biri olan Context Düzeyi, proje ekibine ortak bir vizyon sağlamak için kullanılır ve projenin geri kalanında takip edilecek olan yolu belirler.
Hedef Kitlesi: Yazılım geliştirme ekibinin içindeki ve dışındaki teknik ve teknik olmayan herkes.
Containers Düzeyi
Containers düzey, projenin teknik yönünü belirlemekte ve sistemin nasıl çalışacağını görsel bir harita üzerinde ortaya koymaktadır. Sunucular, veritabanları, mesaj kuyrukları gibi temel bileşenlerin, yani “konteyner”ların bu düzeyde detaylı bir şekilde tasarlanması, sisteminin temel altyapısını oluşturur.
Containers Düzeyi fiziksel altyapıyı ve sistemde kullanılacak teknolojileri belirleme amacı güder. Hangi sunucuların kullanılacağı, veritabanı yönetim sistemi seçimleri, mesajlaşma protokolleri gibi detaylar bu düzeyde açıklığa kavuşturulur. Bu, proje ekibine, sistemin teknik gereksinimlerini ve çalışma prensiplerini net bir şekilde iletmek için kullanılır. Ayrıca bu düzeyde, projenin dağıtım stratejisi de belirlenir. Sistem bulut tabanlı bir altyapı üzerine mi kurulacak, yoksa yerel sunucular üzerinde mi çalışacak gibi soruların yanıtları Containers Düzeyi içinde şekillenir. Containers Düzeyi aynı zamanda sistemin güvenlik önlemlerini ve performans gereksinimlerini belirlemede de kritik bir rol oynar. Bu düzeyde yapılan kararlar projenin başarı kriterlerini doğrudan etkiler.
Containers Düzeyi, yazılım sisteminin çalışma ortamını belirleyerek, projenin teknik yönünü yönlendirir. Bu aşama sistemin temel altyapısını oluşturmak ve fiziksel dünyadaki kaynakları etkili bir şekilde kullanmak adına kritik bir rol oynar. Projeyi ileriye taşıyan temel kararların alındığı bu düzey, sistemin güçlü ve sağlam bir temel üzerine inşa edilmesini sağlar.
Hedef Kitlesi: Yazılım geliştirme ekibinin içindeki ve dışındaki teknik kişiler; yazılım mimarları, geliştiriciler ve operasyon/destek personeli dahil.
Components Düzeyi
Bu düzey, yazılım sisteminin ana bileşenlerini tanımlar. Modüller, sınıflar, fonksiyonlar gibi temel yapı taşları Components Düzeyi içinde detaylı bir şekilde incelenir. Bu düzey, projenin kod yapısını oluşturan temel bileşenlerin ne olduğunu belirleyerek geliştiricilere rehberlik eder.
Components Düzeyi aynı zamanda farklı bileşenler arasındaki ilişkileri ortaya koymak adına kullanılır. Hangi bileşenlerin birbirleriyle etkileşimde bulunacağı, hangi bileşenlerin diğerlerine bağımlı olduğu gibi konular bu düzeyde belirlenir. Bu, sistemin genel işleyişini anlamak ve tasarlamak açısından önemlidir. Bu düzey aynı zamanda, yazılımın genel tasarım prensiplerini belirlemede de kritik bir rol oynar. Her bir bileşenin sorumlulukları, arayüzleri ve işlevselliği bu aşamada belirlenir. Bu, geliştiricilerin belirlenen tasarım hedeflerine uygun bir şekilde kod yazmalarını sağlar.
Components Düzeyi, yazılımın işlevsel yapısını detaylı bir şekilde inceleyerek sistemin genel işleyişini belirler. Projedeki kod yapısının temelini oluşturan bu düzey, yazılım geliştirme ekibine, sistemdeki temel bileşenleri anlama ve birbirleriyle nasıl etkileşimde bulunduklarını anlama konusunda rehberlik eder.
Hedef Kitlesi: Yazılım mimarları ve geliştiricileri.
Code Düzeyi
Yazılım geliştirme sürecinin en alt düzeyinde yer alan “Code Düzeyi”, yazılım sisteminin gerçek kodunu ve bu kodun nasıl çalıştığını detaylı bir şekilde açıklar. Bu düzey, geliştiricilerin yazılımın iç yapısını anlamalarını sağlar ve projenin başarılı bir şekilde geliştirilmesine rehberlik eder. Bu aşama yazılımın koduna odaklanır ve sistemdeki her bir bileşenin nasıl uygulandığını, hangi programlama dilleri ve tekniklerin kullanıldığını inceler. Geliştiriciler için kritik bir öneme sahip olan Code Düzeyi, kodun doğru bir şekilde yazılması ve sürdürülebilir bir yapı oluşturulması için temel bilgileri sağlar.
Code Düzeyi, sistemin içindeki farklı bileşenler arasındaki etkileşimleri detaylı bir şekilde ortaya koyar. Her bir fonksiyonun, sınıfın veya modülün işlevselliği ve bu işlevselliğin diğer bileşenlerle olan entegrasyonu bu aşamada incelenir. Bu, geliştiricilere sistemin nasıl çalıştığını ve farklı bileşenlerin birbirleriyle nasıl etkileşimde bulunduğunu anlama imkanı tanır. Ayrıca Code Düzeyi, yazılımın performansı, güvenliği ve sürdürülebilirliği gibi konuları da kapsar. Bu düzeyde yapılan kararlar yazılımın güvenilirliğini artırmaya ve gelecekteki değişikliklere uyum sağlamaya yöneliktir.
Sonuç olarak, Code Düzeyi, yazılım sisteminin en derin noktasına inerek kodun iç yapısını açıklar. Bu düzey, geliştiricilere projedeki kodun nasıl yazılması gerektiği, hangi tasarım prensiplerine uyulması gerektiği konusunda rehberlik eder ve yazılımın uzun vadeli başarısını sağlamak adına temel bilgileri sunar.
Hedef Kitlesi: Yazılım mimarları ve geliştiricileri.
C4 Modeli’nin Avantajları
Yazılım geliştirme sürecinde mimari tasarımın etkili bir şekilde yönetilmesi ve paydaşlar arasında ortak bir anlayışın oluşturulması, projenin başarısı için kritik bir faktördür. C4 Modeli, yazılım mimarisini görselleştirmek ve iletişimi güçlendirmek adına kullanılan bir metodoloji olarak ön plana çıkarken bir dizi avantaj sunar.
1. İletişimi Kolaylaştırma
C4 Modeli, farklı paydaşlar arasında ortak bir dil oluşturarak iletişimi kolaylaştırır. Yazılım geliştirme sürecinde yer alan tasarım kararlarını ve mimari kavramları anlamak, proje ekibinin yanı sıra yöneticiler, müşteriler ve diğer paydaşlar arasındaki etkileşimi güçlendirir. Bu sayede proje sürecinde ortaya çıkabilecek anlaşmazlıkların önüne geçilir.
2. Karmaşıklığı Yönetme
C4 Modeli, yazılım sisteminin farklı düzeylerde görselleştirilmesi sayesinde karmaşıklığı yönetilebilir bir seviyeye indirir. Context, Containers, Components, ve Code düzeyleri, sistemi genel bir bakıştan başlayarak giderek daha fazla detay ekleyerek görselleştirme imkanı tanır. Bu da projedeki karmaşıklığı anlamak ve yönetmek adına güçlü bir araç sağlar.
3. Tasarım Kararlarını Belirtme
Her bir düzeyi ile C4 Modeli, tasarım kararlarını belirleme konusunda rehberlik eder. Context düzeyinde genel amaçlar ve ilişkiler belirlenirken, Containers düzeyinde teknoloji seçimleri ve dağıtım stratejileri ele alınır. Components düzeyi, yazılımın işlevsel yapısını belirlerken, Code düzeyi yazılımın gerçek kodunu detaylı bir şekilde açıklar. Bu proje ekibine tutarlı bir tasarım ve geliştirme süreci sağlamak adına önemlidir.
4. Dinamik Değişiklere Uyum Sağlama
C4 Modeli, sistemin evrimi ve değişikliklere uyum sağlama yeteneği konusunda avantaj sağlar. Her bir düzeyde yapılan belirlemeler, projenin gelecekteki değişikliklere rahatça adapte olabilmesini sağlar. Bu da yazılımın sürdürülebilirliğini artırır ve projenin yaşam döngüsü boyunca esnekliği sağlar.
5. Yazılımın Güvenliği ve Performansını Artırma
C4 Modeli, yazılımın güvenliği ve performansını artırmak adına tasarım kararlarını belirleme konusunda etkilidir. Her bir düzeyde yapılan analizler, güvenlik önlemleri, performans gereksinimleri ve sürdürülebilir tasarım prensipleri konusunda rehberlik eder. Bu, yazılımın uzun vadeli başarısını güvence altına alır.
Sonuç
Yazılım geliştirme sürecinde başarılı bir şekilde ilerlemek, etkili bir mimari tasarımın yanı sıra proje paydaşları arasında güçlü bir iletişim ve ortak bir anlayışın oluşturulmasını gerektirir. C4 Modeli, bu ihtiyaçları karşılamak adına sağladığı avantajlarla birlikte, yazılım mimarisini yönetme ve görselleştirme konusunda güçlü bir araç olarak öne çıkıyor.
Bu metodolojinin sunduğu avantajlar, projenin başarısına önemli katkılarda bulunur. İletişimi kolaylaştırma özelliği, farklı paydaşlar arasında ortak bir dil oluşturarak proje ekibinin tutarlı bir vizyon etrafında birleşmesini sağlar. Bu da projede koordinasyonu ve işbirliğini artırır.
C4 Modeli’nin karmaşıklığı yönetme yeteneği, yazılım sisteminin farklı düzeylerde görselleştirilmesi sayesinde mümkün olur. Context, Containers, Components ve Code düzeyleri, sistemi genel bir bakıştan başlayarak giderek daha fazla detay ekleyerek anlamamıza imkan tanır. Bu da projenin karmaşık yapılarını anlamak ve yönetmek açısından güçlü bir temel oluşturur.
Tasarım kararlarını belirleme konusundaki etkisi, her bir düzeyin belirli bir yönüyle ilgilenmesi ve bu sayede sistemin genel tasarımının tutarlılığını sağlamasıdır. Her bir düzeyde belirlenen prensipler, sistemin işlevselliği, güvenliği ve performansı üzerinde doğrudan bir etkiye sahiptir. Bu da yazılımın uzun vadeli başarısını güvence altına alır.
C4 Modeli’nin dinamik değişikliklere uyum sağlama yeteneği, projenin evrimi ve değişen ihtiyaçlara hızlı bir şekilde adapte olabilme esnekliği sağlar. Her bir düzeyde yapılan belirlemeler projenin gelecekteki değişikliklere rahatça uyum sağlamasını mümkün kılar.
Kaynaklar
- https://c4model.com/
- https://www.mohanraj.dev/blogs/c4model
- https://crashedmind.github.io/PlantUMLHitchhikersGuide/C4/c4.html