hkucuk

Havaalanı Pistlerinin Numaralandırılma Mantığı

10 Mart 2025 • ☕️ 6 dk okuma • 🏷 havacılık, uçaklar

Yazar tarafından şu dillere çevrildi: English


Hava taşımacılığı, modern toplumların olmazsa olmaz unsurlarından biri haline gelmiştir. Dünyada her gün binlerce uçak iniş ve kalkış yaparken, havaalanları bu operasyonların güvenli ve etkili şekilde gerçekleşebilmesi için hassas bir düzen içinde tasarlanmıştır. Bu düzenin en temel öğelerinden biri, havaalanı pistlerinin isimlendirilmesi ve pist başı ile sonlarında yer alan rakamlardır. Bu makalede, havacılıkta son derece kritik olan pist numaralarının anlamı, kullanımı ve isimlendirilme sisteminin detayları kapsamlı bir şekilde incelenecektir.

Pist Numaralarının Temel Mantığı

Havaalanlarındaki pistlerin başında ve sonunda yer alan rakamlar, pistlerin yönlerini ifade etmek üzere belirlenmiştir. Pist numaraları rastgele değildir; her rakam pistin manyetik kuzeye göre olan yönüne karşılık gelir. Dünya üzerindeki her pist, manyetik kuzeye göre hizalanmıştır ve bu hizalanış açısı, pist numarasını belirler.

Örneğin, bir pistin başındaki numara 09 ise bu pist, manyetik kuzey ile yaptığı yaklaşık 90 derecelik açıyı belirtir. Dolayısıyla uçak pistin bu tarafından inişe geçtiğinde, uçağın burnu yaklaşık olarak doğuya (90° manyetik yön) bakıyor olacaktır. Eğer pist numarası 27 ise, bu pistin tam karşı ucu olduğu ve manyetik kuzeye göre 270 dereceyi işaret ettiği anlaşılır; uçak bu durumda batıya doğru (270° manyetik yön) iniş veya kalkış gerçekleştirir.

Havaalanı Pistlerinin Numaralandırılma Mantığı


Numaralandırma Sisteminin Detayları ve Özel Durumlar

Pist numaralandırma sistemi temel olarak, manyetik pusula yönlerini esas alır ve aşağıdaki kuralları içerir:

1. Pist Numaralarının Hesaplanması

Pist numarası belirlenirken, manyetik yön 10’a bölünür ve en yakın tam sayıya yuvarlanır. Örneğin: • Manyetik yönü 183° olan bir pist, 18 olarak numaralandırılır. • Manyetik yönü 187° olan bir pist ise 19 numarasını alır (186°’dan itibaren yukarı doğru yuvarlama yapılır).

2. İki Uçlu Numaralandırma

Her pistin iki yönü olduğundan dolayı, pist numaraları her zaman birbirine zıt (180 derece farkla) olacaktır. Bu nedenle pistin bir ucu 03 ise diğer ucu 21 olacaktır (03 → 30°; 21 → 210°). Başka bir örnekle, bir pistin numaraları 04 ve 22 ise, bu pistin bir yönü 40°, karşı yönü ise 220°’yi ifade etmektedir.

3. Çift veya Üçlü Pist Durumları (Sol, Orta, Sağ)

Büyük havaalanlarında birden fazla paralel pist bulunabilir. Bu durumda pist numarasına ek olarak harf kullanılır: • “L” (Left/Sol) • “C” (Center/Orta) • “R” (Right/Sağ)

Örneğin İstanbul Havalimanı’nda paralel pistler 17L, 17C ve 17R olarak isimlendirilmiştir. Buradaki rakamlar pistlerin güney (170°) yönlü olduğunu ve “sol-orta-sağ” şeklinde sıralandığını gösterir. Paralel pistlerin varlığı, hava trafiğini yönetmede çok büyük kolaylık ve güvenlik sağlamaktadır.

Havaalanı Pistlerinin Numaralandırılma Mantığı

4. Zaman İçinde Değişen Manyetik Yön ve Pistlerin Yeniden Numaralandırılması

Havaalanlarındaki pist numaraları, dünya üzerindeki manyetik kuzey referans alınarak belirlenir. Ancak dünyamızdaki manyetik kutupların sabit olmadığı ve zaman içerisinde sürekli hareket ettiği bilinmektedir. Bu durum, pistlerin ilk olarak belirlendiği andaki manyetik yön ile yıllar içinde oluşan manyetik yön arasında farklılıkların meydana gelmesine neden olur. Bu sebeple pist numaralarının zaman zaman yeniden gözden geçirilerek güncellenmesi gerekebilir.

Dünya’nın manyetik kuzey kutbu, jeolojik ve manyetik aktiviteler nedeniyle sürekli olarak hareket halindedir. Bu hareket, genellikle yılda birkaç kilometre ile birkaç on kilometre arasında değişebilen bir oranda gerçekleşir. Bu kayma sonucunda, bir havaalanındaki pistin gerçek manyetik yönü, ilk numaralandırmanın yapıldığı zamana göre birkaç derecelik sapma yaşayabilir. Başlangıçta örneğin 180 dereceye (18 numaralı piste) hizalanmış bir pist, manyetik kuzeyin hareket etmesiyle yıllar içinde 184 ya da 185 dereceye kayabilir. Bu durum, pist numarasının yeniden belirlenmesini zorunlu hale getirir.

Uluslararası standartlara göre, eğer pistin manyetik yönü mevcut numaralandırmasından 5 derece ya da daha fazla bir sapma gösterirse, pist numaralarının güncellenmesi gerekmektedir. Bu durum, pilotların navigasyon sistemleri ve pusulalarıyla pistin numaralarının uyumlu kalmasını sağlayarak uçuş emniyetini koruma amaçlıdır. 5 derecelik fark, bir pilotun pist yaklaşma safhasında pistten sapmasına ve inişte sorunlar yaşamasına sebep olabilecek kritik bir eşiktir.

Bu tür değişikliklerin somut örneklerinden biri, ABD’de bulunan Florida’daki Tampa Uluslararası Havalimanı’nda 2011 yılında yaşanmıştır. Havalimanındaki pistlerin manyetik yönlerinde oluşan belirgin sapmalar sebebiyle tüm pistlerin numaraları değiştirilmiş ve yenilenmiştir. Benzer şekilde, Kanada’da bulunan Calgary Uluslararası Havalimanı ve diğer birçok havaalanında da, manyetik kuzeydeki değişimlerden dolayı pist numaralarında düzenlemelere gidilmiştir.

Bu güncellemeler basit gibi görünse de, gerçekte büyük lojistik operasyonları içerir. Çünkü pist numaralarının güncellenmesi, havaalanının pist tabelalarının, navigasyon haritalarının, pilotların uçuş planlarının ve hava trafik kontrolörlerinin kullandığı tüm dokümantasyonun değiştirilmesini gerektirir. Aynı zamanda, uluslararası yayınlanan uçuş haritaları (jeppesen chart’ları gibi) ve elektronik navigasyon sistemleri üzerinde de güncellemeler yapılması zorunludur. Bu işlemler havacılık otoriteleri tarafından titizlikle koordine edilir ve genellikle önceden duyurularak havacılık sektörünün tüm paydaşlarına bildirilir.


Pist Numaralarının Kullanımının Önemi ve Güvenlik Açısından Rolü

Pist numaraları pilotlar, hava trafik kontrolörleri (ATC) ve havaalanı operasyon ekipleri için kritik öneme sahiptir. Çünkü pist numaraları, uçakların kalkış ve iniş rotalarını, özellikle de pist yaklaşmalarını belirleyen en temel referanslardır. Uçuşun en kritik aşamaları olan iniş ve kalkış sırasında hata riskini azaltmak ve operasyonel karışıklığı önlemek adına pist numaralarının net, doğru ve güncel olması zorunludur.

Ayrıca, pist numaraları meteorolojik raporlamada (METAR), uçuş planlarında ve hava trafik kontrol talimatlarında doğrudan referans olarak kullanılır. Pilotlar, özellikle düşük görüş koşullarında (sis, yoğun yağmur, kar, vs.) pist numaralarını radar ve navigasyon cihazları üzerinden görerek, doğru hizalanma ve inişi sağlarlar.

Yanlış Kullanımlar ve Riskler

Havacılık sektöründe, havaalanlarının pist başlarında ve sonlarında yer alan rakamların doğru kullanımı son derece kritiktir. Bu rakamlar uçuş operasyonlarının temel referans noktaları olduğundan, yanlış anlaşılmaları veya yanlış kullanımları ciddi kazalara ve tehlikeli durumlara yol açabilir.

Özellikle büyük ve yoğun trafiğe sahip havaalanlarında, birden fazla paralel pist bulunduğunda, pist numaralarının yanında kullanılan ek harflerin (L-Sol, C-Orta, R-Sağ) net bir şekilde anlaşılması çok önemlidir. Örneğin, bir pilotun ya da hava trafik kontrolörünün “26L” yerine “26R” pist numarasını yanlışlıkla kullanması, iniş veya kalkış esnasında farklı pistlerde bulunan diğer uçaklarla çarpışma riskini doğurabilir. Havacılık tarihinde bu tür durumların yanlış pist seçimi nedeniyle kazaya dönüşmüş örnekleri bulunmaktadır.

Ayrıca, pist numaralarının yanlış iletişimi veya yanlış okunması düşük görüş koşullarında (sis, yağmur, kar, gece şartları) daha büyük tehlike arz eder. Görüş mesafesinin sınırlı olduğu bu durumlarda, pilotlar pist numaralarını fiziksel olarak görmekte zorlanabilir ve tamamen hava trafik kontrolörlerinin verdiği bilgilere ve navigasyon cihazlarına bağımlı kalırlar. Bu noktada iletişimdeki küçük bir hata bile pilotun hatalı bir piste iniş yapmasına veya yanlış hizalanmasına neden olarak uçuş güvenliğini tehlikeye atabilir.

Bir başka kritik risk, hava trafik kontrolörü ve pilot arasındaki radyo iletişimi sırasında rakamların yanlış anlaşılması veya yanlış söylenmesidir. Radyo frekansında oluşabilecek parazitler veya yoğun trafik durumlarında hızlı konuşmalar nedeniyle pist numaralarının karıştırılması sıkça karşılaşılan bir sorundur. Bu tür durumlar, pilotun beklenmedik manevralar yapmasına veya pist ihlallerine yol açabilir, bu da son derece tehlikeli durumların oluşmasına neden olabilir.

Bu risklerin minimize edilmesi için havacılık otoriteleri ve uluslararası kuruluşlar (ICAO, FAA, EASA gibi), standart iletişim prosedürleri geliştirmiştir. Bu prosedürler doğrultusunda pilotların ve hava trafik kontrolörlerinin kullandığı terminoloji standartlaştırılmıştır. Örneğin, rakamların her zaman tek tek söylenmesi (örneğin “18” pist numarası “bir sekiz” şeklinde ifade edilir) ve talimatların tekrar edilmesi zorunludur. Ayrıca, pist numaralarının yazılı ve dijital tüm kaynaklarda güncel tutulması, pilotlara eğitim verilmesi ve düzenli tatbikatlar yapılması da kritik öneme sahiptir.


Havaalanlarında pist numaraları basit birer sayıdan çok daha fazlasıdır. Her numara, havacılık güvenliği, uçuş operasyonlarının yönetimi ve havaalanı altyapısının kullanımı için kritik öneme sahiptir. Manyetik yönü esas alan ve global çapta standartlaştırılmış olan bu numaralandırma sistemi sayesinde pilotlar ve hava trafik kontrolörleri arasında net ve güvenilir bir iletişim sağlanmaktadır. Bu sistemin doğru ve güncel tutulması, havacılıkta emniyetli operasyonlar için vazgeçilmezdir.


Kaynaklar